Bu Sezon Hangi Kadınsınız?

Vintage, boho, modern; bu sezon hangi tarz size daha yakın?

Yaşlı değil, vintage tutkunu!
Sakın belli bir döneme bağlı kalmanız gerektiğini düşünmeyin. Tam aksine Gucci, Prada, Miu Miu, Givenchy ve Maison Margiela gibi modaevlerinin popüler
tasarımcıları hemfikir şekilde tüm dönemleri birbiriyle harmanlayarak “granny look”lar ortaya çıkardılar. Özellikle Gucci defilesinde gördüğümüz uzun, geometrik desenli mantoyla kullanılan ponponlu bere ve klasik Gucci loafer’lar bu ruh halini en iyi yansıtan görünümlerden. Geçen yılın normcore’unu unutun, mottonuz “more is more”sa, renk ve iddialı desenlerin vintage’ımsı parçalarla buluştuğu tasarımlara yatırım yapın. Canınız neyi, neyle giymek istiyorsa bu eklektik stil hepsini kabul ediyor.

Ayakları yere basan kadın!
Bu da ne demek? Şöyle ki; 21’inci yüzyılda şekillenen giyim kurallarını, sadeliği, işlevselliği ve en önemlisi de giyilebilirliği ön planda tutan kadınlar için yaratılan bir tanım. Ve bu tanımın ardından gelen görünümler. Minimalizmle karıştırmayın, belki normcore’un devamı diyebilirsiniz. Bu kadınların felsefesi şu: İyi kumaşa, modası geçmeyecek parçalara, giyince göz önüne çıkmayacakları renklere, mükemmel kesimlere yatırım yaparlar. İçinde rahat hissetikleri, kolay hareket edebildikleri kıyafetleri seçerler. Yoksa siz hala iddialı olmayı feminen giyinmekle eş anlamlı mı sanıyorsunuz?

Boho 4 eva!
Biraz folk, biraz bohem. 70’ler hiçbir yere gideceğe benzemiyor. Yeni sezonla birlikte update olmuş halini gördüğümüz 70’lere romantik ama aynı zamanda
da rock’n’roll bir ruh hali eklenmiş. Parizyen rüyasını yaratan Lanvin’de Marakeş’ten ilham alan renkler ve desenler görüyoruz. Emilio Pucci’nin kadife, bordo renkli, geniş paçalı pantolonları “mutlaka listemiz”e girdi bile. Bohem kadın olmanın gizli sırrı uzun etek boylarında, fularla sarılmış boyunlarda, yumuşacık kumaşlarda ve her yere adapte edebileceğiniz patchwork’lerde saklı. Sanıyoruz ki barış ve aşk gerçekten kazanana kadar boho’ların podyumları
terk etmeye niyeti yok.

Modern gotik
Yoksa siz moda dünyasının karanlık bir tarafı olduğunu bilmiyor muydunuz? New York’ta Alexander Wang’in öne sürdüğü kehanet Paris’te Riccardo Tisci’nin Givenchy için tasarladığı tasarımlarla son buldu. Tabii Alexander McQueen defilesinde Sarah Burton’ın gotik dünyaya el atması kaçınılmazdı. Yüksek yakaların dantel ve şifon gibi romantik materyallerle buluştuğu tasarımlar, dramatik saç ve makyaja sahip modellerle kehaneti gerçek kılıyordu. Kıyafet değil ama üzerinizde kostüm taşımak istiyorsanız Viktoryen silüetler ve aksesuarlardan yardım alabilirsiniz. Tıpkı Valentino, Giles, Alberta Ferretti de olduğu gibi.

Lolita kokteyli
Vladimir Nabokov, 1955 yılında “Lolita” romanını yazdığında kadınların stil hayatını etkileyeceğinin farkında mıydı, bilmiyorum? Fakat söz konusu 2015 sonbahar- kış olunca Miuccia Prada da Nabokov’la uzaktan iş birliği yapmış gibi görünüyor. Makaron renklerini andıran tasarımlarını neopren kumaşlar ve
ışıltılı broşlarla birleştirdiğinde yeni çağın koket lolita’larını da yaratmış oldu. Chanel’in Brasserie’sinde babydoll’leri anımsatan elbiseleriyle espresso’larını
yudumlayan modeller gördük. Dantelalı şifonlara, omuzları açıkta bırakan kesimlere ve uçuşan her türlü kumaşa bu görünümde yer var.