Hayattan keyif almıyorsunuz,
Sabah uyanmak için bir amacınız yok diye düşünüyorsunuz,
Mutsuz ve bitkinsiniz,
Her şey adeta rengini yitirip grileşiyor,
Doktora başvuruyorsunuz… Depresyon tanısı konduktan sonra verilen ilaçlar, sorununuzu çözemediği gibi, belki de sayısız yan etkisiyle yaşamınızı daha da zorlaştırıyor. Başka bir çözüm olup olmadığını merak ediyorsunuz. Arayışınızda haklısınız! Memorial Wellness Bütüncül Ruhsal Gelişim Danışmanı Doç. Dr. Şafak Nakajima, modern çağın hastalığı depresyona karşı doğal ve bütüncül çözümler hakkında bilgi verdi.
Günümüzde gelişmiş toplumlarda, ruhsal sorunların çözümünde, kişinin gelişimine yardımcı olan ve yan etkisiz doğal yöntemlere yönelim hızla artmaktadır. Depresyona bütüncül yaklaşımın temel ilkeleri şu şekilde sıralanmaktadır:
1. Ruh ve bedeni bir bütün olarak kabul etmek,
2. Hasta değerlendirmesinde psikolojik, bedensel, ailevi ve çevresel tüm unsurları dikkate almak,
3. Tedavide sorunların kökenine inen, doğal ve yan etkisiz yöntemlere yer vermek.
Tedavi kişiye özeldir
Bütüncül doğal yaklaşım, ruhsal ve bedensel farkındalığın artması ve kişinin yaşam sanatında ustalaşmanın yollarını öğrenmesi demektir. Bütüncül yaklaşımda, bilimsel olarak etkinliği gösterilmiş aşağıdaki doğal yöntemlerden yararlanmak mümkündür.
İç Gözlem Çalışması (Günlük ve rüya notları tutmak): İç dünyamızı tanımanın en etkin iki aracından birisi, düzenli günlükler tutmaktır. Günlükler, bizim iç dünyamızdaki akışı, duygu ve düşüncelerimizi tetikleyen unsurları tanımamızı ve anlamamızı sağlar. Bilinçaltımızda saklı olan ve farkına varamadığımız özlem, korku ve çatışmalarımızı fark etmemizde ise, rüyalarımız bize yardımcı olur. Düzenli rüya defteri tutmak, sabah uyanır uyanmaz rüyalarımızı not almak, bilinçaltımızın dilini çözmemizi sağlar. Günlükler ve rüya notları ile uykuda ve uyanıkken zihnimizde neler olup bittiğini anlamamız ve sağlıklı olmayan düşünsel yapıları değiştirmemiz mümkündür.
Okuma Terapisi (Bibliyoterapi): Çoğumuz, sadece kulaktan dolma bilgilerle hayatımızı sürdürürüz. Oysa bilgi, insanın yaşamını verimli ve kendi doğasına uygun bir biçimde sürdürebilmesinin en etkin aracıdır. Depresyon yaşayan kişiye, kendisini, ailesini ve içinde yaşadığı ortamın değerler sistemini ve koşullarını tanıtacak olan kaynak kitaplar, ilaçlarla beyni uyuşturmak yerine ona, önemli bir güç katacaktır.
Akupunktur: Dünya Sağlık Örgütü, depresyonu, akupunkturla tedavi edilebilen hastalıklar listesine almıştır. Akupunktur, ruhsal durumu düzenleyen sinir ileti proteinlerinin (nörotransmitter) sentezini uyarmak yoluyla etki yapmaktadır. Serotonin ve endorfin düzeylerini arttırmaktadır. Böylece kişi kendisini daha rahatlamış hissetmekte ve fiziksel ağrıları geçmektedir.
Hipnoterapi: “Bilişsel hipnoterapi” adı verilen tıbbi hipnoz ile bilinçaltına inerek, düşünsel dünyayı olumlu yönde yapılandırmak, depresyon bulgularını düzeltmede yararlı bir metottur. Duygusal iyileşmeye yönelik bir çalışmada belli bir aşamaya geldikten sonra gerçek anlamda yarar sağlamaktadır. Depresyonla beraber seyreden ağrılı durumların kontrolünde de hipnoterapi etkin bir yöntemdir.
Tıbbi Bitkiler ve Destek Maddeler: Hekim kontrolünde kullanılan ve yararlılığı kanıtlanmış tıbbi bitkiler ve SAMe, Melatonin, Asetil-L-Karnitin gibi destek maddeler, diğer doğal tedavilerle birlikte uygulandığında hastalık bulgularını gidermede yardımcı olabilir.
Meditasyon: Uzak Doğu’da binlerce yıldır, ruhsal huzur için uygulanan bir metottur. Meditasyonun, depresyon tedavisinde, ruhsal karmaşayı ve hafızayı düzene sokma konusunda çok etkili olduğu, pek çok bilimsel çalışmayla gösterilmiştir.
Morita ve Naikan Japon Terapileri: Depresyon, kişinin kendine odaklanması, içe kapanıp diğer insanlarla ve dünyayla ilişkisini sınırlandırması halidir. Morita ve Naikan Japon Terapileri ise, kişinin farkındalığını arttırıp, hayata ve başka insanlara daha sağlıklı bir duyarlılık ve sorumlulukla yeniden bağlanmasını sağlamayı hedefler.
Beslenme Düzenlenmesi: Sağlıksız beslenme, doku ve hücrelerin çalışmalarını bozmaktadır. Dopamin, adrenalin ve noradrenalin gibi maddelerin eksiklikleri depresyona yol açar. Bu nedenle protein alımı çok önemlidir. B, C, D, E vitaminleri, demir, kalsiyum, magnezyum, selenyum eksiklikleri ve sağlıklı yağların alınmaması da depresyon gelişiminde önemli rol oynadığından, bu konuların araştırılması ve eksikliklerin yerine konması gerekir.
Bazı katkı maddeleri, beyin ve ruhsal sağlık için ciddi sakıncalar taşır. Gıdaların tadını güçlendirmede kullanılan Monosodyum Glutamat (MSG), hormonal sorunlara yol açabilir. Sinir hücrelerini aşırı uyararak hücre hasarı ve ölümüne neden olabilir. Aspartam adlı yapay tatlandırıcının da sinir hücrelerinde yıkıma yol açabildiği dikkate alınmalıdır. Derin su balıklarında bol miktarda bulunan Omega-3 yağ asitlerinin alımı, depresyon ve intihar riskini azaltır. Balık, çerez, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi gıdalar, Omega-3 içerir.
Ruhunuzu dinlendirin ve iç sesinize kulak verin
Bunların dışında, müzik terapisi, aroma terapi, spor, masaj terapisi, Qigong, Tai Chi, Yoga gibi yöntemler de, depresyon tedavisinde büyük yarar sağlayabilir. Depresyon, yaşamın bütünüyle ilgili bir durumdur. Basmakalıp reçetelerle düzeltilebilen bir hastalık değildir. Depresyon bize, bir şeylerin yolunda gitmediğini haber veren bir alarm sistemidir. Ruhsal sorunlarımıza kulak vermek, anlamaya çalışmak, hayatımızı anlamlı kılma yolculuğumuzun başlangıç noktasını oluşturabilir.