Epilasyon, ağda ve tıraş etme yöntemleri vücudumuzun belli bölgelerinde bulunan tüylerden kurtulmaya çalışmak kadınlar için alışagelmiş bir durum. Ancak tüylerin müdahale edemeyeceğimiz bölgelerde veya tarzda olması durumunda hirsutizm yani hormon bozukluğundan söz edilir. Özellikle üst dudak üstü, çene kemiği üstü ve yanaklar, göğüs kafesi üstü bölge ve göbek çevresi, kasık ile göbek arasındaki orta hat, bacakların iç yüzleri, sırt, kalça ve kasıklar gibi bölgelerde kıllanma oluşması durumunda kadında “tüylenme” fikrini uyandırır.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bazı kadınlarda herhangi bir hormonal bozukluk olmadığı halde bahsedilen bölgelerde ince, bazen de daha kalın ve koyu tüylerin oluşabileceği. Gerekli testler yapıldıktan sonra herhangi bir anormallik belirlenmediği takdirde bu vakalarda epilasyon uygulanması sorunu çözer.
Ancak estetik açıdan sorun yaratan ve ‘erkek tipi kıl bölgelerinde’ meydana gelen tüylenme durumlarında genellikle hormonal bozukluğa bağlı olarak hirsutizm görülür. Bu durumda mutlaka doktora başvurulması özellikle üreme çağında olan kadınlarda nedenin aydınlatılması ve tedavinin başlatılması açısından son derece önemli.
Kıl nedir nasıl oluşur?
Vücudumuzu bulunan dağılımı ve yoğunluğu genetik olarak belirnen kıllar kıl kökü sayesinde oluşur. Ayak tabanı ve avuç içi hariç vücudumuzun her bölgesinde kıl kökleri bulunur. Bazı kıl kökleri gözle görülmeyecek incelikte kıl üretimi yapar. Bazıları aktif olarak kıl üretimi yapar ve cinsiyet, ırk, yaş, hormonal durum gibi etkenlere göre vücutta daha az veya daha belirgin olan bir tüylenmeye neden olurlar.
Kıl kökleri hormonlar tarafından yönlendirilir ve sürekli kıl üretir. Üretilen kıllar kendiliğinden dökülene veya kesilene kadar o bölgede kalır. Kıllar bulundukları bölgeye göre farklı uzama hızına sahipler. Saçlarımız daha hızlı uzar ve daha büyük bur uzunluğa ulaşır. Buna karşın kollarımızdaki kıllar daha yavaş uzar ve aynı uzunlukta kaldıkları izlenimini verirler. Hormonlar kıl köklerinin aynı anda üretim yapmasına izin vermez. Kıl köklerinin bir kısmı aktifken bazıları dinlenir. Bu şekilde kılların aynı anda çıkıp dökülmesi engellenir.
Kıl köklerinin çalışmasını sağlayan hormonlara androjen denir. Bunlar erkeklik hormonları olarak bilinir. Androjen hormonlar kadınlarda düşük seviyede üretilmekle birlikte temel olarak yumurtalıklar ve böbreküstü bezinde üretilirler ve buradan kana verilirler.
Tüylenmenin nedenleri
Androjen hormonları salgısı herhangi bir nedenle arttığında kana daha fazla hormon aktarılır ve böylece kıl köklerine de daha hormon ulaşır. Fazla miktardaki hormonlar kadınlarda dinlenme aşamasında bulunan ve erkek tipi bölgelerde bulunun kılların üretiminde artış olmasına neden olur. Tüylenmenin derecesi hormonların üretimine göre değişim gösterir. Ancak dinlenme döneminde olan kıl köklerinin uyarılması ile koyu renkte ve sert kıllar çıkar. Bunun dışında ciltte yağ üretiminin artar bağlı olarak sivilcelenme görülür.
Kadınlarda tüylenmeye neden olan en önemli sebeplerden biri polikistik over sendromudur. Bir çeşit yumurtlama bozukluğu olan polikistik over sendromu adet düzensizliğine, erkeklik hormonlarının fazla üretilmesine ve buna bağlı olarak tüylenmenin oluşmasına neden olur.
Daha ender görülen ve hormon üretiminin artmasını sağlayan nedenlerden biri böbreküstü bezinde çoğu zaman kalıtsal olan bozukluklardır. Bunun dışında bazı tiroid bezi hastalıkları, hipofiz bezi hastalıkları ve hormon salgısı yapan kist veya kitleler de kadında tüylenme sorununa yol açabilir.
Tüylenmede tanı ve tedavi
Kadınlarda görülen aşırı tüylenme her zaman ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır. Mağdur olan kadınlarda yapılan testlerle hormon seviyeleri tespit edilir. Buna göre sorunun yumurtalık, böbreküstü bezi ya da çok ender görülen diğer nedenlere bağlı olup olmadığı tespit edilir. Bazı vakalarda hormon seviyesi normaldir. Bu durumda belirtiyi ortadan kaldırmaya yönelik çeşitli ilaçlar veya tüy giderici yöntemler kullanılır. Hormon seviyelerinin yüksek olması halinde hastalığın nedenini baskılayıcı hormonal tedavi yöntemleri uygulanır. Tedavi üretime başlamış kıl köklerinin üretimini kesmek zor olduğundan ancak yeni kılların çıkmasını engelleyebilir.